top of page

'Allah Katında' nerede?

  • kesfetmekursu
  • 18 Tem
  • 8 dakikada okunur
Silüet bir kişi, büyüleyici yıldızlı gökyüzü ve Samanyolu altında duruyor. Renkler mor, turuncu ve mavi tonlarında.
Allah önünde

Al-i İmran 3:59'da İsa ile ilgili merkezi bir ifadenin anlamını anlamaya çalışıyoruz. Bu ifadede Adem ve İsa karşılaştırılmaktadır. Müslüman yorumcuları bunu İsa'ya ilişkin Hristiyan görüşünün bir düzeltmesi olarak görürler: İsa'nın doğumu, ilk insan Adem'in yaratılışına tekabül eder, dolayısıyla her ikisinin doğası da ilahi değildir. Yani Müslüman yazarlar bu iki peygamberin dünyevi yaratılışını karşılaştırır ve Adem'in yaratılışının İsa'nınkine kıyasla birazcık daha olağanüstü olduğu sonucuna varırlar.

Al-i İmran 3:59'daki karşılaştırma Allah'ın ''Ol!' [kun], ve oluverdi [fe-yekûn(u)]' emri ile ilgili olduğundan, bir önceki blogda bu kelime grubunun Kur'an'daki anlamını analiz ettik ve aşağıdaki üç uygulama şeklini bulduk:

(i) Adem'in yaratılışı (bir ayet: Al-i İmran 3:59);

(ii) İsa'nın yeryüzündeki doğuşu (üç ayet: Bakara 2:117; Al-i İmran 3:47 ve Meryem 19:35), ancak bunlarda Adem'in yaratılışı ile herhangi bir benzetme geçmez;

(iii) son yargıda insanların yeniden dirilişi (Enam 6:73; Nahl 16:40; Yasin 36:82 ve Mümin 40:68), bu ayetlerin üçünde ilk yaratılışla doğrudan bir benzetme vardır.

Gebe kalışında ve doğumunda (blogun geri kalan kısmında 'G-Dʼ olarak kısaltılmıştır), İsa, yeni yaratılan Halife Adem'e sadece çok sınırlı bir ölçüde benzer. Buna karşın, insanların dünyanın sonundaki yeniden dirilişi Kur'an'da açıkça ilk yaratılışla karşılaştırılmaktadır (Yunus 10:4). Dolayısıyla Al-i İmran 3:59'daki karşılaştırma, Adem'in yaratılışıyla İsa'nın dirilişini (doğumunu değil) ele alıyor olabilir. Bu blogda, ayetteki karşılaştırmanın İsa'nın doğumuyla mı yoksa İsa'nın dirilişiyle mi ilgili olduğuna karar vermek için, dikkatimizi Al-i İmran 3:59'un gramer ve bağlamına çeviriyoruz.


‘İnda bir mekan zarfıdır

Al-i İmran 3:59'daki karşılaştırmanın İsa'nın 'G-Dʼsi hakkında mı yoksa onun dirilişi hakkında mı olduğuna karar vermek, bariz bir şekilde, genellikle ʻAllah nezdinde / katındaʼ olarak çevrilen ʻindaʼ zarfına da bağlıdır.1 Burada ʼinda ʼyanındaʼ bir mekan veya makam zarfıdır.2 ʼYakınlık anlamı için konulan bir lafızdır; kimi zaman mekân, kimi zaman da inançla ilgili kullanılır ... Kimi zaman da makam ve derece ile ilgili kullanılır.ʼ3 İsaʼnın ʻAllah katındakiʼ durumu böylece (i) belirli bir mekanı, (ii) belirli bir dereceyi, (iii) belirli bir makamı ya da (iv) algılanan bir gerçeği ifade edebilir.

Bu, Adem'in yeryüzüne inmeden önce yaratılmış olduğu 'Allah'ın yanında' bir konumdadır. Bu ʻAllah'ın yanındaʼ konumu, yeryüzünde olandan farklı bir gerçeklik olmasıyla karakterize edilir, yani işte Allah'a yakınlıkla: Allah kendisi Âdem'i topraktan yaratır; Allah kendisi Âdem'e Kendi Ruh'undan üfler; Allah Âdem'e her şeyin ismini bizzat öğretir ve böylece yeryüzünde normalde meleklerin yaptığı ilahi mesajları iletme rolünü geçer; Allah kendisi meleklerin ve İblis'in Âdem'e itaat etmesini, bunu simgeleyen secde işareti aracılığıyla talep eder; ve Allah kendisi Âdem'i ve eşini bahçedeki meyvelerin tadını çıkarmaya davet eder (örn. Bakara 2:30-35). Allah tüm bunları, meleklerin veya başka aracıların rolü olmadan kendisi yapar - yeryüzünde yaşanan gerçekliğin tam aksine. Olaylar ʻAllah nezdinde' gerçekleştiğinden, Allah insanlara ulaşmak için herhangi bir mesafeyi aşmak zorunda değildir. İlahi alandan insan gerçekliğine bir tercümeye ihtiyaç yoktur. Allah ve insan arasındaki temas doğrudan gerçekleşir. Âdemʼin yaratılışı hem coğrafi anlamda hem de Allahʼın temsilcisi konumuyla bağlantılı olarak 'Allahʼın huzurunda' gerçekleşir. Kesinlikle buna yaşanan bir gerçeklik de eklenir. Adem ancak Allah'a itaatsizliğinden sonra 'Allah'ın önündeki' konumundan yeryüzüne inmek zorunda kalır:

Bej fon önünde sağ el, işaret parmağıyla sağa doğru işaret ediyor. Ten rengi doğal, fon boş ve beyaz.
Bir zamana kadar yeryüzüne inin!

Şeytan oradan onların ayağını kaydırdı da bulundukları yerden onları çıkardı. Biz de “Birbirinize düşman olmak üzere inin! Bir zamana kadar sizin için yeryüzünde kalacak bir yer ve ihtiyaç maddeleri vardır” dedik (Bakara 2:36).

Yani Adem'in ilk yaratılışı gerçekten de 'Allah katında' gerçekleşir, 'inda' kelimesinin tüm anlam yelpazesini yerine getirir.


Al-i İmran 3:59'da İsa'nın da 'Allah katında' olan durumu açıkça vurgulanır ve bu durum Adem'in yaratıldıktan sonraki durumuyla karşılaştırılır - ki Adem 'Allah yanında' yaratılmıştır: Allah katında İsa örneği, tıpkı Adem örneği gibidirʼ (Süleymaniye Vakfı Meali). Âdem'in Allah nezdinde durması ayette özel olarak zikredilmeksizin varsayılmıştır. Asıl konu, İsa'nın Allah katındaki durumudur. En son İsa'nın hayatından bahsedilmiş olan durak, onun Allah katına yükseltilmesidir (bkz. Al-i İmran 3:55). Al-i İmran 3:55 ile 3:59 arasında İsa'nın hayatıyla ilgili anlatıdaki kısa kesinti, konuda bir değişikliğe işaret etmez, sadece bağlamdan kaynaklanan kısa bir ekleme, ana temadan kısa bir sapmadır. İnsanların İsa'nın dünyadan çağrılıp Allah yanına yüceltilmesine verdikleri tepki, imanlıların ve imansızların kaderi hakkındaki bu kısa ek açıklamanın motivasyonudur: Bazıları İsa'nın çağrılıp yüceltilmesini imansızlıkla, diğerleri ise imanla karşılar. Bu tepkinin bu dünyada ve ahirette sonuçları vardır: imansızlık cezalandırılır (3:56) ve iman ödüllendirilir (3:57). Bu kısa açıklamadan sonra Muhammed 3:58'de hemen 3:33-55'te ele alınan konuya geri döner: ʻİşte bu sana okuduğumuz apaçık delillerdir, hikmet dolu sözlerdirʼ (Al-i İmran 3:58). Konu, ayet 59'da tam olarak ayet 55'te kaldığı yerden devam eder: ‘Allah buyurmuştu ki: “Ey Îsâ! Ben seni vefat ettireceğim, seni katıma yükselteceğim, seni o inkârcılardan arındıracağım ..."’ (3:55). Ve 3:59 İsa'nın bu yüce konumda hangi durumda olduğunu açıklar: ʻAllah katında İsa örneği, tıpkı Adem örneği gibidirʼ (Süleymaniye Vakfı Meali). Eki bir kenara bırakırsak (3:55b-58), metin çok doğal bir şekilde okunur:

Bir el beyaz fonda yukarı işaret ediyor. Arka plan boş, dikkat çeken detay yok. Elin ten rengi doğal ve nötr.
Isa, seni katıma yükselteceğim

Bir gün Allah şöyle dedi: “Ey İsa! Senin ruhunu alacağım ve katıma yükselteceğim. Ayetlerimi görmezlikten gelen şu insanlardan seni arındıracağım.. ... Allah katında İsa örneği, tıpkı Adem örneği gibidir Adem’i topraktan yarattı; sonra ona “Oluş!" dedi; o da oluştu (Al-İ İmran 3:55a ve 59; Süleymaniye Vakfı Meali).

Böyle bir okumada, İsa ile Adem arasındaki karşılaştırma İsa'nın doğumuyla değil, İsa'nın yeryüzünden Allah'a çağrılmasından sonraki durumuyla, başka bir deyişle 'Allah katındaki' durumuyla ilgilidir. Müslüman yorumcular haklı olarak 'Allah katındaki' yerin lokalize edilmesinin zor olduğuna ve nihayetinde yeryüzündeki her olayın 'Allah'ın huzurunda' gerçekleştiğine işaret etmektedirler – ‘Allah'a göre(bkz. Mehmet Çakır Meali) anlamında. Birçok kişi 'Allah katında' ifadesinin, tüm evreni kapsayan ve tam olarak coğrafi bir noktayla sınırlandırılamayan Allah'ın coğrafi konumundan ziyade, Allah'ın gözünde yüksek bir konuma işaret etmesi gerektiğini varsayar. Yine de, bağlam ve dilbilgisinden bunun normal bir dünyevi konum olamayacağı açıktır, çünkü İsa dünyevi yaşamı henüz geride bırakmış ve Allah tarafından ʻAllah'aʼ ('Kendime' (Hasan Basri Çantay Meali) veya 'semâya'4 (Emrah Demiryent Meali)) yükseltilmiş veya yüceltilmiştir (Al-i İmran 3:55). 'Allahʼa', 'Allah'ın katına' ifadesi İsaʼnın neden insanlar arasında görünür ve fiziksel olarak yaşamaya devam etmediğini tam olarak açıklar. Bu ifade, İsaʼnın sadece ruhunu mu yoksa bedenini de mi içerdiğine bakılmaksızın, ʻdünyadan nereye gittiğiniʼ tanımlar. 'Allah katındaʼ ile ne kastedilirse edilsin - yer, rütbe, konum ya da algılanan gerçek - 'Allahʼın huzurunda' İsaʼnın bu dünyadan çağrılışından sonraki bu olağanüstü durumunun doğru tanımıdır. İsa'nın yeryüzündeki yaşamı böylece sona ermiştir; artık işte 'Allah'ın katında' bir durumdadır. İsa'nın yüceltildiği yerin cennet değil, daha ziyade ʻruhsal bir alanʼ5 olduğu görüşünü savunanlar için bile, 3:55'in İsa'nın yeryüzündeki normal varlığından bahsetmediği açıktır.

İsa'nın Allah'a yüceltilmesi ve Allah katında kalmasının cennette fiziksel veya sadece ruhsal bir deneyim, Allah'ın gözünde yüksek bir konum veya başka bir ruhsal alan olup olmadığı bir yana, Al-i İmran 3:55'e dayanarak İsa'nın bu dünyadan çağrıldıktan sonra "Allah'ın huzurunda" bir durumda olduğunu kesin olarak söyleyebiliriz.

İsa Mesih'in doĞumu Allah katında mı gerçekleŞildi?

Bu bağlamda İsa'nın 'G-D'si ne olacak? Bu da mı 'Allah katında' gerçekleşti?

İlginçtir ki, hiçbir zaman İsa'nın dünyaya gelişi ve doğumunun 'Allah'ın huzurunda' gerçekleştiği söylenmez.

Beyaz kıyafetli bir kadın, yeşil palmiye yaprakları altında, parlak sarı güneşin önünde dinleniyor. Huzurlu bir atmosfer.
Hamile olan Meryem ağacın altında

Aksine, bu olayların anlatımında her zaman Allah'tan uzaklık dile getirilir: Meryem gebe kaldığında, melek ona bu dünyada geri çekilmiş olduğu coğrafik 'doğu tarafında bir yere' gelir (Meryem 19:16). Müfessirler bunun ya Kudüs'teki tapınağın doğu kısmındaki bir oda ya da ailesinin evi olduğunu varsayarlar.6 Meleğin gelişi şu sözlerle anlatılır: ʻona ruhumuzu gönderdikʼ (Meryem 19:17). Allah, Meryem'e bir melek göndererek aradaki mesafeyi aşar, tıpkı başka insanların da öncesinde 'Allah'a' ve dolayısıyla 'Allah'ın huzuruna' gitmelerine gerek kalmadan onlara geldiği gibi. Yorumcular, meleğin Meryemʼe Allah'ın Ruhuʼnu da getirdiğini varsayarlar7. Allah yine kendisi ile Meryem arasındaki mesafeyi aracı olan melek ile aşar. Doğum için Meryem daha da geri çekilir, yeryüzünde 'uzak' ve 'ıssız' bir yere, bir hurma ağacının altına (Meryem 19:22; Abdullah Ahmet Akgül Meali). Doğum süreci zor geçer ve Meryem kendini hiç de Allah'a yakın hissetmez, çünkü ölmek ister (Meryem 19:23) ve böylece dünyevi sıkıntısından kurtulup Allah'a gitmeyi ummaktadır. Onu bu arzuya iten şey tam da Allah'ın hissedilen yokluğudur. Dikkatini Allah'ın sağladığı güçlendirmeye çeken ve onu çevresindeki insanlarla yüzleşmeye hazırlayan çocuğunun sesiymiş gibi görünmektedir (Meryem 19:24 ve devamı).


İsa'nın bir insan olarak doğuşu olağanüstüdür, ancak bu dünyada gerçekleşir ve ne 'coğrafi mekan' ne de 'algılanan gerçek' anlamında ' Allah'ın huzurunda' gerçekleşir. Enbiya 21:91'e dayanarak, Meryem'in makamı ile ilgili olarak en fazla, özverili itaatinin onu Allah'a ne kadar yaklaştırdığı sorulabilir. Aynı şekilde İsa için de, 'G-Dʼsi temelinde 'Allahʼın huzurunda' durumu en fazla bir sıraya dahil bir mertebedir: doğumundan sonra hem 'dünyada da âhirette de itibarlı ve (Allah’a) yakın' kılınanlardan olacaktır (Al-i İmran 3:45). Ancak bu sıralanmış konumu İsa'nın Al-i İmran 3:59'daki 'Allah'ın katında' durumuyla özdeşleştirmek, 3:55'te açığa çıkan çok daha doğal seçenekle karşılaştırıldığında çok zorlama görünmektedir. İsa'nın 'Allah katındaki' durumunu, dünyadan çağrılmasından ve Allah'a yüceltilmesinden sonraki varlığının tanımıyla özdeşleştirmek çok daha doğaldır.


'Allah katında' nerede?

Sonuç olarak 'Allah katında' nerede? Yukarıdaki incelemelerin de gösterdiği gibi, 'Âdemi' anlamda 'Allah nezdinde' gerçekleşen, İsa'nın doğumu değildir. Çok daha ikna edici olan, bu dünyadan çağrıldıktan ve Allah'a yüceltildikten sonraki konumunun, Adem'in yaratılışındaki 'Allah katındaki' durumuna benzer tanımlandığını varsaymaktır.



1 - 'Allah katında': Abdulbaki Gölpınarlı Meali, Abdullah-Ahmet Akgül Meali, Abdullah Parlıyan Meali, Ahmet Varol Meali, Ali Bulaç Meali, Ali Fikri Yavuz Meali, Bahaeddin Sağlam Meali, Bayraktar Bayraklı Meali, Besim Atalay Meali (1965), Cemal Külünkoğlu Meali, Diyanet İşleri Meali (Eski), Diyanet İşleri Meali (Yeni), Elmalılı Hamdi Yazır Meali, Hayrat Neşriyat Meali, İhsan Aktaş Meali, İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu, İsmail Yakıt, Kadri Çelik Meali, Mahmut Özdemir Meali, Mehmet Çoban Meali, Mehmet Okuyan Meali, Mehmet Türk Meali, Muhammed Esed Meali, Mustafa Çavdar Meali, Mustafa İslamoğlu Meali, Orhan Kuntman Meali, Osman Fırat Meali, Süleymaniye Vakfı Meali, Şaban Piriş Meali, Ümit Şimşek Meali, Yaşar Nuri Öztürk Meali, Eski Anadolu Türkçesi, Satıraltı Meal (1534);- 'Allah nazarında': Cemil Said (1924);

- 'Allah nezdinde': Ahmet Tekin Meali, Kur'an Yolu (Diyanet İşleri), Diyanet Vakfı Meali, Emrah Demiryent Meali, Ömer Nasuhi Bilmen Meali;

- 'Allah'a göre': Edip Yüksel Meali, Mahmut Kısa Meali, Mehmet Çakır Meali, Süleyman Ateş Meali;- 'Allah indinde': Elmalılı Meali (Orijinal), Hasan Basri Çantay Meali, Süleyman Tevfik (1927);

- 'Allah'ın yanında': Erhan Aktaş Meali, İlyas Yorulmaz Meali, İsmail Hakkı İzmirli, Suat Yıldırım Meali, Bunyadov-Memmedeliyev.


2 Bakınız Kuranmeali.org, https://www.kuranmeali.com/Kokler.php?kok=%D8%B9%20%D9%86%20%D8%AF&sayfa=1 (24/05/2022). Her ne kadar ʼinda teorik olarak bir zaman zarfı da olabilirse de, mevcut durumda Allah'la ilgili olarak bunun bir anlamı yoktur.



4 Hadise göre İsa cennetin 3. katında bulunmaktadır: "That the Prophet ... talked to them about the night of his Ascension to the Heavens. He said, "(Then Gabriel took me) and ascended up till he reached the second heaven where he asked for the gate to be opened, but it was asked, ʼWho is it?ʼ Gabriel replied, ʼI am Gabriel.ʼ It was asked, ʼWho is accompanying you?ʼ He replied, ʼMuhammad.ʼ It was asked, ʼHas he been called?ʼ He said, ʼYes.ʼ When we reached over the second heaven, I saw Yahya (i.e. John) and Jesus who were cousins. Gabriel said, ʼThese are John (Yahya) and Jesus, so greet them.ʼ I greeted them and they returned the greeting saying, ʼWelcome, O Pious Brother and Pious Prophet!;ʼ " (Bukhari 3430 in https://sunnah.com/bukhari:3430 (04/08/2022)).

Al-i İmran 3:55 bu ifadeleri kullanılır: - 'Kendime': Abdulbaki Gölpınarlı Meali, Abdullah-Ahmet Akgül Meali, Ahmet Varol Meali, Ali Bulaç Meali, Diyanet İşleri Meali (Eski), Diyanet İşleri Meali (Yeni), Edip Yüksel Meali, Elmalılı Hamdi Yazır Meali, Hasan Basri Çantay Meali, Hayrat Neşriyat Meali, İhsan Aktaş Meali, İsmail Hakkı İzmirli, Kadri Çelik Meali, Mehmet Çoban Meali, Yaşar Nuri Öztürk Meali;

- 'Katıma': Abdullah Parlıyan Meali, Bayraktar Bayraklı Meali, Besim Atalay Meali (1965), Cemal Külünkoğlu Meali, Kur'an Yolu (Diyanet İşleri), İlyas Yorulmaz Meali, İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu, İsmail Yakıt, Mahmut Kısa Meali, Mahmut Özdemir Meali, (Mehmet Okuyan Meali), Mehmet Türk Meali, Muhammed Esed Meali, Mustafa Çavdar Meali, Mustafa İslamoğlu Meali, Süleymaniye Vakfı Meali, Şaban Piriş Meali;- 'Huzurumda': Ahmet Tekin Meali;- 'Bana': Ali Fikri Yavuz Meali, Elmalılı Meali (Orijinal), Mehmet Okuyan Meali;

- 'Yanıma': Bahaeddin Sağlam Meali, Mehmet Çakır Meali, Osman Fırat Meali, Ömer Nasuhi Bilmen Meali, Süleyman Ateş Meali, Eski Anadolu Türkçesi;

- 'Nezdime': Cemil Said (1924), Diyanet Vakfı Meali, Erhan Aktaş Meali, Orhan Kuntman Meali, Suat Yıldırım Meali, Ümit Şimşek Meali;

- 'Nezd-i ilâhiyeme': Süleyman Tevfik (1927);

- 'Semaya': Emrah Demiryent Meali;

- 'Göğe': Satıraltı Meal (1534);

- 'Dergahıma': Bunyadov-Memmedeliyev.


5 Jesus ʻremains alive “with God” in a spiritual realm from where he will descend at the end of time in an Islamic version of the Second Comingʼ (Todd Lawson, Crucifixion, ss.2-3).


6 Kurʼan Yolu Tefsiri, Cilt: 3, Sayfa: 596 in https://kuran.diyanet.gov.tr/tefsir/Meryem-suresi/2266/16-2 (19/10/2022).


7 ‘Neticede Allah melek vasıtasıyla ruhu üfleyince Meryem hamile kaldı (krş. Enbiyâ 21/91; Tahrîm 66/12)’ (Kur'an Yolu Tefsiri, Cilt: 3, Sayfa: 596, https://kuran.diyanet.gov.tr/tefsir/Meryem-suresi/2272/22-ayet-tefsiri (20/02/2023)).

Yorumlar


Yararlı bağlantılar
Sorumluluk reddİ beyanı
Kullanım Polİtİkası
  • Grey Instagram Icon
  • Grey Facebook Icon
Gİzlİlİk Polİtİkası
Şartlar ve koşullar

© 2035 by The New Frontier. Powered and secured by Wix

bottom of page